Fatsada Kıvılcım Tiyatrosu
Tiyatro; tüm sanatların birleşiminden oluşan insanı, insana, insanla anlatan bir sanat türüdür. Bu yapıdan hoşlanmayan bazı zihniyet sahipleri, tiyatronun varlığını ortadan kaldırmak isteseler de, sanatın değerini ve işlevini bilen yöneticiler veya bireyler, tiyatroya hep destek vermişler ve günümüze kadar süregelmiştir.
İşte bunlardan biri de Fatsa’nın sanatsal tarihinde kurumsal bir yapı olarak, tiyatro kültürünü yerleştirmeye çalışan ve bu konuda faaliyet gösteren Fatsa Kıvılcım Tiyatrosu’dur.
Kıvılcım Tiyatrosu, eğiticiliği ile kurulu düzeni pekiştirmek, bazen de eleştirerek doğru yolu göstermek, kimi zaman da toplumu belli bir doğrultuda ileri götürmek gayesini sürdürmektedir.
Kıvılcım Tiyatrosu Fatsa’da kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıkların sürmemesi ve insanların birbirini sevmeleri için çalışmaktadır.
Daha doğrusu Kıvılcım Tiyatrosu, Fatsa’da gönüller arası bağ kurmaya, oyuncusu ve seyircisi ile bir bütün olma mücadelesi vermeye çalışmaktadır.
Dolayısıyla Fatsa’da kendi çabalarıyla ayakta durmaya çalışan Kıvılcım Tiyatrosu’na, birey ve kurumlar tarafından yeteri kadar sahip çıkılmadığına şahit oluyoruz.
Hâlbuki Belediyeler Kanunu’nun, hemşeri hukuku başlığı altında13. Maddesinin ikinci fıkrasında aynen, “Belediyeler; hemşeriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli çalışmaları yapar” denilmektedir.
O nedenle kendi hemşerilerinin sosyal ve kültürel ilişkilerinin geliştirilmesi, belediyelerin asli görevlerindendir. Bütçelerine yeteri kadar ödenek koymak suretiyle destekleyebilirler. Bu aynı zamanda toplumun ortak ve medeni ihtiyacıdır. Tiyatrosuz bir toplum, yeni doğmuş bir çocuk gibidir. Hatta ticari kuruluşlar, şirketler veya durumu iyi olan esnaflar da destek verebilirler. Yapacak oldukları maddi destekleri, ceplerinden değil, devlete verecekleri vergiden düşebiliyorlar. Yine sivil toplum örgütleri, tiyatro oyunlarını organize edebilirler. Bu da temsil ettikleri topluma ve kendi hanesine “etkinlik faaliyeti” olarak yansıyacaktır. Bu tür sanatsal gelişmeler maddi ve manevi desteklerle ancak ayakta durabilmektedir.
Hâlbuki genel kültürü yüksek olan Fatsa’da tiyatro, bu zamana kadar ihmal edilen sanat dallarından biri olmuştur. Fatsa’da tiyatro kültürünü yaymaya çalışan ve kurumsal anlamda yediden yetmişe herkese hitap etmeye çalışan Kıvılcım Tiyatrosu’nun umuda ihtiyacı vardır. “Ya Tiyatro, Ya Karanlık” sloganıyla yola çıkan Kıvılcım Tiyatrosu’na, her şeye rağmen Fatsa halkı seyirci kalmamalıdır. Ama sergilenen oyunların “seyircisi” olmalıdır. Bu konuda desteği olan herkese, Fatsa’da bulunan yazılı ve görsel basına tiyatroya vermiş olduğu desteklerinden dolayı, tiyatro sanatı adına ayrıca şükranlarımı arz ediyorum. Tiyatro toplum kültürünün aynasıdır.
Bu tür katkıların artması dileğiyle, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü kutluyor ve toplumumuzun bol tiyatrolu günler geçirmesini diliyorum. Saygılarımla…04.04.10